12 Temmuz 2012 Perşembe

rızkın gökten indiğinin ispatıdır

Bugün fen

adamları, bu hakîkati anlamaga baslamısdır. Yagmurlu havalarda, simsekler sebebi

ile, havanın azot gazı, oksigen gazı ile kimyâca birleserek, azot monoksid denilen,

renksiz gaz hâsıl oluyor. Bu gaz havada serbest hâlde kalamaz. Tekrâr oksigenle

birleserek azot dioksid hâline dönüyor. Turuncu renkli ve bogucu olan bu

gaz da, havadaki nem [su buhârı] ile birleserek, nitrik asid [ya’nî kezzab ismi ile

satılan mâyı’] tesekkül ediyor. Yine simseklerin te’sîri ile havadaki su buhârının

parçalanmasından serbest hâle geçen hidrogen [müvellidülmâ’] gazı da, havanın

azotu ile birleserek amonyak gazı hâsıl oluyor ki, bu gaz, o esnâda hâsıl olan nitrat

asidi ile ve havada zâten mevcûd olan karbondioksid gazı ile birleserek amonium

nitrat ve amonium karbonat tuzları meydâna geliyor. Bu iki tuz, diger bütün

alkali ma’denlerin tuzları gibi, suda eridiginden, yagmurla topraga iner. Toprak,

bu maddeleri kalsium nitrat hâline çevirerek, nebâtlara verir. Nebâtlar, bu tuzları

albüminli maddelere [proteinlere] çevirir. Proteinler, bitkiden, ot yiyen hayvanlara

ve insanlara geçer. Insanlar, nebâtâtdan ve ot yiyen hayvanlardan alır. Bu maddeler

insanların ve hayvânların hücrelerinin yapı tasıdır. Kuru proteinlerin içinde


% 14 [yüzde ondört] azot gazı vardır. Iste, yagmur suları vâsıtası ile topraga, her

sene dörtyüzmilyon tondan ziyâde hava azotunun gelerek gıdâ hâline döndügü bugün

hesâb edilmisdir. Denizlere gelen, elbette dahâ çokdur. Semâdan, bu sûretle

rızk indigini bugün fen yolu ile anlıyabiliyoruz. Dahâ nice sekllerde de inmekdedir.

Fen, ileride bu yollardan ba’zısını da belki anlıyacakdır].

Hiç yorum yok: