4 Haziran 2012 Pazartesi

ayakları yıkamak

Sual: Maide sûresinin 6. âyetini, (Ayakları yıkamak değil, mesh etmek farzdır) diye yorumlayanlar ve (Mestlere mesh edilmez) diyenler var. Bunlar yanlış değil mi?
CEVAP
Elbette yanlıştır. Dinde, bid’at ehlinin yorumları değil, Ehl-i Sünnet âlimlerinin bildirdiği hüküm geçerlidir. Ehl-i sünnet âlimleri, Kur'an-ı kerimi en iyi açıklayan Resulullah efendimizin uygulayışını esas almışlar ve ayakların yıkanması gerektiğini sağlam vesikalarla bildirmişlerdir. İmam-ı Kurtubî hazretleri, (Peygamber efendimizin uygulamasından sabit olan hüküm, ayakları mesh etmek değil, yıkamaktır) buyurdu. (Cami-ul-ahkâm)
Üç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Mümin, abdestte yüzünü yıkayınca, gözüyle işlediği günahlar su ile yüzünden dökülür, ellerini yıkayınca elleriyle işlediği günahlar, ayaklarını yıkayınca da yürüyerek işlediği bütün günahları su ile dökülür. Abdest tamamlanınca günahlarından temizlenmiş olur.) [Müslim, Tirmizi, Muvatta]
(Abdest alırken ağzına, burnuna su çekip yüzünü yıkayınca, bu uzuvlarla işlediği günahlar sularla dökülür. Dirseklere kadar kollarını yıkayınca, günahları parmakların uçlarından, başını mesh edince, saçlarından, topuklarına kadar ayaklarını yıkayınca, günahları suyla birlikte akar gider.) [Müslim, Nesai, İbni Mace, Muvatta]
Hazret-i Osman abdest alırken, üç defa ellerini yıkadı, sonra üç defa ağzını ve burnun içini, sonra üç defa yüzünü, üç defa dirseklerine kadar sağ ve sol kolunu yıkadı, sonra da başının tamamını mesh edip üç defa sağ ayağını, üç defa sol ayağını topuklarına kadar yıkadı. Sonra, Resulullah böyle abdest alıyor” dedi. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
Mesh, ayaklara değil, ancak mestlere yapılır. Resulullah efendimiz, mestlere mesh etmiş, mestlere nasıl mesh edileceğini de bildirmiş, (Böyle mesh edersiniz) buyurmuştur. Eshab-ı kiram da aynısını uygulamıştır.
İmam-ı a’zam hazretleri, (Ehl-i sünnet itikadı şöyledir: İki kayınpederin, yani hazret-i Ebu Bekir’le hazret-i Ömer’in en üstün olduklarına inanmak, iki damadı yani hazret-i Osman’la hazret-i Ali’yi sevmek, ayaklara giyilen meste mesh etmenin caiz olduğuna inanmak, iyi kötü her Müslüman imamın arkasında namaz kılmaktır) buyurdu. (Kurret-ül ayneyn fi-taftil-iş-şeyhayn, Mektubat-ı Rabbani 2/36)
Resulullah, mestlerin üstünü mesh edince, (Yâ Resulallah, yoksa ayaklarınızı yıkamayı unuttunuz mu?) dediler, (Hayır unutmadım, siz unuttunuz. Allahü teâlâ, bana, mestlerin üstüne mesh etmemi emretti) buyurdu. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, Muvatta)
Peygamber efendimiz fetih gününde abdestte mestlerine mesh edince, Hazret-i Ömer, (Yâ Resulallah, bugün, yeni bir şey yaptın) dedi. Peygamber efendimiz, (Yâ Ömer, doğru yaptım) buyurdu. (Müslim, Ebu Davud, Tirmizî, Nesaî)
Hazret-i Mugire İbni Şu'be anlatır: Ayaklarını yıkaması için Resulullah'ın mestlerini çıkarmak istedim. Bana, (Hayır çıkarma, mestlerimi abdestli olarak giydim) buyurup üstlerini meshetti. (Buhari, Müslim)
Resulullah, abdest aldı, ayaklarındaki Habeş sultanı Necaşi’nin hediye ettiği siyah mestlerin üstüne mesh etti. (Ebu Davud, Ahmed, Tirmizî)
Hazret-i Âişe’ye mestler üzerine meshin müddeti sorulunca, (Ebu Talib’in oğluna sorun, çünkü o, seferde Resulullah'ın yanında çok bulundu) buyurdu. Hazret-i Ali’ye soruldu. O da, (Resulullah, mesh müddetini seferi olan için, üç gün [72 saat]; mukim olan için de bir gün [24 saat] olarak bildirdi) dedi. (Müslim, Nesaî)
(Meste mesh müddeti, seferi için üç gün, mukim için bir gündür.) [Buhârî, Müslim, Tirmizî, Ebu Davud, Nesaî]
Hazret-i Ali, (Din, akılla, görüşle olsaydı, mestin üstünü değil de, altını mesh etmek gerekirdi. Hâlbuki Resulullah, mestlerinin üstünü mesh ederdi) buyurdu. (Ebu Davud)
Eshab-ı kiramdan Hazret-i Ali, İbni Mes'ud, Berâ, Enes, Ebû Umâme ve Sehl bin Sa'd gibi zatlar, mest vasfına haiz kalın çoraba da meshi caiz görmüşlerdir. İmam-ı Süfyan-ı Sevrî, İmam-ı İbni Mübarek, İmam-ı Şâfiî, İmam-ı Ahmed ve İmam-ı İshak gibi âlimler de, aynı şeyi bildirmişlerdir. (Ebu Davud, Tirmizî)

Hiç yorum yok: