19 Ağustos 2012 Pazar

bayram pazar günüdür

Sual: Bir yazar, (Bayram bu cumartesi günüdür) derken, bir başka yazar, (Bayram salı günüdür. Hesaba itibar edilmez, Ay gözle görülmelidir. Cumartesi günü hilâli gözetlense, görmek mümkün olmaz. Pazar günü de Türkiye’den Ay’ı çıplak gözle görme imkânı yoktur. Ay’ı görüp oruç tutmalı, Ay’ı görüp bayram yapmalı) diyor. Bu yazara göre Pazar günü de hilâl görülmeyeceğine göre, pazartesi günü görülebilir. O zaman bayram salı günü oluyor. Bu da yanlış değil mi?
CEVAP
Evet, her ikisi de yanlıştır. İkinci yazar, hem (Hilâl görülmeli) diyor, hem de daha gözetlemeden, pazar günü de görülemeyeceğini söylüyor. Yani o da, hesaplara itibar ediyor. Kendi sözüyle çelişiyor. En büyük yanlış da, Kurban Bayramı ile Ramazan Bayramı’nı karıştırmaktır. Ramazan Bayramı’nda dünyanın her hangi bir yerinde hilâl görülünce, bütün dünyada görülmüş sayılır, ama Kurban Bayramı öyle değildir. Her şehirden ayrı görülmesi gerekir. Bir de ikinci yazarın Şâfiî olma ihtimali vardır. Şâfiî’de hilâlin dünyada görülmesine değil bölgelere itibar edilir. İbni Âbidin hazretleri Hanefî’deki hükmü şöyle bildiriyor:
Bir yerde Ramazan başlayınca, dünyanın her yerinde oruca başlamak gerekir. Hac, kurban ve namaz vakitleri böyle değildir. Bunların vakitlerinin bir yerde malum olmasıyla, başka yerlerde de böyle olmaları lazım gelmez. (Redd-ül-muhtar)
Sitemizde, (Ramazanın başlamasında hesaba, takvime göre mi hareket edilir, yoksa hilâlin görülmesine mi itibar edilir?) sorusuna verilen cevap şöyledir:
Hesaba, takvime göre hareket edilmez. Hilâlin görüleceği gün değil, doğacağı gün, doğru olarak hesapla tespit edilir. Fakat dinimiz, oruca başlamayı ve bayramı, hilâlin doğmasına değil, hilâlin görülmesine bağlamıştır. Hadis-i şerifte, (Hilâli görünce oruç tutun, tekrar görünce orucu bırakın!) buyuruldu. Hilâl, ya hesapla bulunan günde veya bir gün sonra görülür. Hesapla bildirilen günden önce asla doğmaz, doğmadığı için de görülemez, çünkü Allahü teâlânın koyduğu nizamda eksiklik, yanlışlık yoktur. Güneş’in ve Ay’ın hangi saatte doğup batacaklarını, çok önceden hesapla bilmek mümkündür. Yeni ayın hilâli hesapla bulunan zamanda doğar, fakat havanın bulutlu olması gibi sebeplerle bazen doğduğu gün görülmeyebilir. Ramazan ayını tespit için, hilâli aramak ve görmek gerekir. Hicri kameri ay 29 gün de çekebileceği için, hilâl görülünce Şaban ayının 29’u da olabilir. Eğer görülemezse, Şaban ayını 30’a tamamlamak gerekir. Hilâli görmekle Ramazanın başlaması, hesapla bulunandan bir gün sonra olabilir, fakat bir gün önce olamaz, çünkü hilâlin, hesapla bulunan günden önce doğması ve görülmesi mümkün değildir.
Ramazan ayının her yıl 30 gün çektiğini sananlar da var. Hâlbuki kameri aylar bazen 29, bazen 30 gün çeker. Hep 30 çekse, hicri yıl 360 gün olur. Her yıl, 10-11 gün erken gelmesinin sebebi, kameri ayların bazen 29 çekmesinden dolayıdır.
Her sene yapılan bu kargaşaların sebebi, hilâl görülmediği hâlde, falanca ülkede görülmüş diyerek bir gün önce oruca başlanmasıdır. Neden hiçbir zaman (Hesaptan sonra gördük) demiyorlar da, (Hesaptan önce gördük) diyorlar? Hâlbuki (Hava bulutluydu biz göremedik) deseler, söyleyecek bir şey kalmaz. Vehhabilerin, vaktinden önce hilâlin görüldüğünü söylemeleri çok yanlıştır, apaçık bir yalandır!

Hiç yorum yok: