19 Ekim 2013 Cumartesi

Bedel işi Hristiyanlıkta olur

Sual: Hristiyan iken Müslüman olan bir hoca, (Dua ederken, evliya olmak gibi büyük şeyler istenirse bedeli ağır olur. Allah, bedel almadan yüksek şeyleri vermez) diyor. Allah, niye bedel istiyor ki?
CEVAP
Bedel işi Hristiyanlıkta vardır. Hristiyanlar diyor ki:
İlk insanın günahından dolayı, bütün insanların cehennemlik olması icap etti ve bedel olarak en son biricik oğlu dünyaya gelip kanını dökmedikçe af mümkün değildi. Onun için Allah, biricik oğlunu kurban etti.
[Hâşâ Allahü teâlâ için, (Bir günahı affedebilmek için, oğlunun kanını dökmekten başka çare bulamadı) demeleri ne kadar çirkindir. Papazların ifadelerine göre, eski şeriatlarda, her günah için bir kurban kesilmesini Allah emretmiş, günahın bedelinin de kan akıtmak olduğunu bildirmiş ve şu günah için şu kadar hayvan kurban edeceksin diye emir vermiş. Her günah için bedel, kan akıtmak imiş. Ahd-i Atik’te de böyle olduğu yazılı imiş. Fakat o ilk günah için hayvan kanı bedel olamaz imiş, insan kanı akması lazım imiş. İncil’in beyanına göre, hâşâ Allahü teâlâ, başka çare bulamamış da, günahkâr kullarını affetmek için, biricik oğlunu kurban etmiş ve insan kanı akıtarak, onlara babalarından miras kalan, o ilk günahı affetmiş.] (C. Veremedi)
Bu bedel safsatası Hristiyanlıktadır. Müslümanlıkta bedel istemek yoktur. Rabbimizin bedele ihtiyacı yoktur. İhsan ederek verir. Allahü teâlânın 99 isminden biri Vehhâb’dır. Vehhâb, karşılıksız veren, çok fazla ihsan eden demektir. Bir ismi de, Kerîm’dir. Kerîm, keremi, lütfu ve ihsanı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden demektir. Allahü teâlâ, ismine aykırı iş yapmaz. Hazinesi sonsuzdur, vermekle asla bitmez. İstemesi caiz olan şeylerin, en çoğunu istemelidir. Peygamber olmayı istemek caiz değilse de, evliya olmayı istemek caizdir. (Allah bedel ister) diye hiçbir şey yoktur. O ihsan sahibidir. İhsan, cömert olarak vermek demektir. Bedel istemek, ihsan sahibine yakışmaz. Üç âyet-i kerime meali:
(İman edip iyi işler yapanlara [Allah] ecirlerini tam olarak verecek ve onlara lütfundan daha fazlasını da ihsan edecektir.) [Nisa 173]
(Yâ Rabbî, bize rahmetini ihsan eyle! İhsan sâhibi ancak sensin.) [Âl-i İmran 8]
(De ki, lütuf ve ihsan Allah’ın elindedir. Onu dilediğine verir, rahmeti geniştir ve her şeyi hakkıyla bilir. Rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah, bol nimet sahibidir.) [Âl-i İmran 73, 74]
İki hadis-i şerif:
(Agâh olun, Allah hakkında hüsnüzanda bulunun. Muhakkak ki Allahü teâlâ, her kula hüsnüzannına göre çok şey verir, hattâ daha da fazla ihsan eder.) [Ebu-ş-Şeyh]
(Allahü teâlâ ihsan sahibidir. Öyle ise siz de ihsanda bulunun!) [İbni Adiy]
İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, çok büyük ihsan sahibidir. (1/256)
Öyle bir ihsan sahibidir ki, kerem ve ihsanlarını dost ve düşman, herkese saçıyor. (3/17)
Bu, Allahü teâlânın öyle bir nimetidir ki, dilediğine verir. O, büyük ihsan sahibidir. (1/3)
Behaüddin-i Buhârî hazretleri, (Biz ihsan olunmuşlardanız!) buyurdu. Bu, Allahü teâlânın öyle bir ihsanıdır ki, dilediğine verir. Allahü teâlâ, büyük ihsan sahibidir. (1/302)
Bekara sûresinde mealen, (Allahü teâlâ dilediğine kat kat verir) buyuruldu. Bunun içindir ki, birkaç günlük iyi işe karşılık, sonsuz nimetler verecektir. O çok ihsan sahibidir. (1/214)
Allahü teâlâ, büyük ihsan sahibidir. Çok yüksekleri istemelidir. Ele geçenlerle oyalanmamalı, bunların ötesini aramalıdır. (1/285)
Vücudumun her zerresi, gelse de dile,
Şükrünün binde birini yapamaz bile.
Hastalık, bela, sıkıntı günahlara kefaret olur. Kulun günahlarını affettirici ibadeti yoksa, uğradığı belalar, onun günahlarını affettirir. Kulun günahları affolunca, istediği derecelere yükselir. Onun için bazı kimseler belaya maruz kalır. Şu iki hadis-i şerif bunu açıkça bildiriyor:
(Kul, Allahü teâlâ katındaki dereceye ameliyle kavuşamazsa, uğradığı belalar o dereceye kavuşmasına sebep olur.) [Ebu Nuaym] (Buna bedel denmez.)
(Kul, ameliyle kendisine takdir edilen mertebeye ulaşamıyorsa, kendisine, ailesine veya malına gelen belalar, ezelde onun için takdir olunan dereceye nail olmasına sebep olur. Allahü teâlâ o kula belalara sabretmesini nasip eder.) [Buhârî] (Buna bedel denmez.)
Allahü teâlâ, ihsan sahibidir, bedelsiz, karşılıksız verir. Nitekim buyuruluyor ki:
Bizi yoktan var eden, en güzel şekli ve lüzumlu uzuvları ihsan eden, her birini bir ahenkle işleten, akıl ve zekâ bahşeden, çeşitli nimetleri karşılıksız ihsan eden ve bize hiç ihtiyacı olmayan, sonsuz kudret sahibi olan Allahü teâlâya şükretmemek çok büyük suçtur. (İslam Ahlakı)
 
İhtiyaçlar bitmez
Ahmağın borcu bitmez, tükenmez ihtiyaçlar!
Bir borç daha bitmeden, diğeri hemen başlar.

Hiç yorum yok: