21 Ağustos 2013 Çarşamba

Her yemine bir kefaret

Sual: (Oruç kefaretinde olduğu gibi, yemin kefaretinde de, ne kadar çok yemin edilip bozulursa bozulsun, bir kefaret kâfi gelir) deniyor. Her yemin için ayrı bir kefaret gerekmiyor mu? Bir de fakire yemek yedirebilecek durumda olanın, yemin kefareti için oruç tutması sahih olur mu?
CEVAP
Her yemin için ayrı bir kefaret gerekir. Yemin kefareti için, bir köle azat eder. Yahut zekât alması caiz olan, erkek veya kadın on fakire, bütün bedeni örtecek kadar, bir kat çamaşır verir veya aç olan on fakiri bir günde iki defa doyurur. Bu üçünden birini yapamayan fakir, üç gün peş peşe oruç tutar. Bu oruçlara, gece niyet edilir. Kadın, üç günü tamamlamadan hayz başlarsa, oruca devam etmez. Hayz bittikten sonra, yeniden üç gün tutar. Damad kitabında diyor ki: Çeşitli yeminlerin kefaretleri ayrı yapılır. (Vallahi ver-Rahmani ver-Rahimi şu işi yapmam) dese, üç yemin olur. O işi yaparsa, üç kefaret gerekir. Bir yemin kefareti için, ya bir fakire on gün veya on fakire bir günde bir fıtra miktarı mal vermek gerekir. Birkaç yemin kefareti bir günde on fakire verilemez. Yemin kefaretini geciktirmek günah olur. (S. Ebediyye)
Demek ki, yemin kefaretini veremeyecek kadar fakir olan, peş peşe üç gün oruç tutar. Yemin kefareti olarak en kolayı ve en uygunu, on fakire, nakli esas alan, İslam Ahlakı kitabı gibi doğru yazılmış birer din kitabı vermektir. Kitap işi, 15-20 liraya hâlledilebilir. Yemin kefaretini verebilecek kadar parası olanın oruç tutması sahih olmaz.
 
Ölü kalbe ilaç
Karanlığa ışık saç, hakka uy, bâtıldan kaç!
Ehl-i sünnetin yolu, bid’ate olur ilâç.

Hiç yorum yok: