28 Haziran 2013 Cuma

Türkler

Nûh aleyhisselâmın oglu Yâfes mü’min idi. Evlâdı çogalınca, onlara reîs olmusdu.

Hepsi, dedelerinin gösterdigi gibi, Allahü teâlâya ibâdet ediyordu. Yâfes

nehrden geçerken bogulunca, Türk ismindeki küçük oglu, babasının yerini tutdu.

Bunun evlâdı çogalarak, bunlara Türk denildi. Bu Türkler, ecdâdı gibi, müslimân,

sabrlı, çalıskan insanlardı. Bunlar zemânla çogalarak Asyaya yayıldı. Baslarına geçen

ba’zı zâlim hükümdârlar, semâvî dîni bozarak, puta tapdırmaga basladılar. Bunlardan,

bugün Sibiryada yasayan Yâkutlar, hâlâ puta tapmakdadır. Dinden uzaklasdıkca,

eski medeniyyet ve ahlâklarını da gayb etmislerdi. Hele Hunlar ve onların

reîslerinden Attilâ, dinsizligi ve zulmü ile (Allahın gadabı) ismini almısdı. Islâm

günesi Mekke-i mükerremeden dogarak, ilm, ahlâk ve her dürlü fazîlet ısıklarını

dünyâya saçınca, Romalıların, Asyaya kadar yayılan sefâhet ve ahlâksızlıkları

ve Asyayı, Afrikayı kaplamıs olan dinsizlik, câhillik ve vahset altında yetismis

diktatörler, sömürdükleri insanların islâmiyyeti isitmelerine, anlamalarına mâni’

oldular. Bu engeller kılınc gücü ile ortadan kaldırıldı. Türk hâkânları, asâletleri ve

uyanık olmaları sebebi ile islâmiyyetin isitilmesine mâni’ olmadılar. Semseddîn Sâmî,

(Kâmûs-ül-a’lâm)da diyor ki: (Hazer gölünün sarkındaki Aral gölünün sark tarafına,



simâlde Seyhûn, cenûbda Ceyhûn nehrleri, simâl-i garbîye dogru akarlar.

Iki nehr arasına (Mâ-verâ-ün-nehr) denir. Iki göl arasının cenûb kısmına (Hârizm)

denir. Merv sehri buradadır. Bunun cenûbu, Îrânın (Cürcân) ve (Horasan) vilâyetleridir.

Buraya simdi (Türkmenistân) deniyor. Aral gölünün simâline (Kazakistân)

deniyor. Mâ-verâ-ün-nehrin cenûbuna (Özbekistân) deniyor. Buhâra, Semerkand,

Taskend buradadır. Bunun sarkına (Tâcikistân) deniyor. Yârkend, Fergâne

ve Kâsgar buradadır. Bu memleketlerin hepsine (Türkistân) denir. Buhârâyı, 55 [m.



674] de, Horasan vâlîsi Sa’îd bin Osmân ibni Affân, Semerkandi ve bütün Mâverâün-

nehri 77 [m. 695] de Kuteybe feth eyledi. Semerkandi, 1285 [m. 1868] de ve bütün

Türkistânı, 1292 [m. 1874] de ruslar istilâ eyledi. [Osmânlı devletinin idâresini

ele geçirmis olan masonlar, bu istilâlara seyirci kaldılar.] Türkün asâleti ile islâmiyyetin

serefi bir araya gelmeden çok önce, Âsûrîler Türkistâna girerek, Türkleri, günese,

yıldızlara tapınmaga alısdırmısdı). Tanyeri agarınca, günese tapınırlardı. Bu

sebebden, günesin ismi, tanyeri ve nihâyet tanrı oldu. Kur’ân-ı kerîmde, (Benim ismim




Allahdır. Beni Allah diye çagırınız. Allah diye ibâdet ediniz. Allah diye yalvarınız!)


meâlinde müteaddid âyet-i kerîmeler vardır.

Hiç yorum yok: