28 Haziran 2013 Cuma

namaz kılmak

[Islâmiyyeti anlamamıs olan ba’zı kimseler, müslimânlara, egoist, ya’nî hodbin,

kendini düsünen diyor. Nemâz kılanlara, (Kendini Cehennemden kurtarmak için

nemâz kılacagına, kalk insanlara hizmet et!) diyor. Islâm dîninin, egoist dîni olmadıgını,

egoist olmıyanların kıymetli oldugunu, yukarıda çok güzel bildirdik. Nemâz

kılmaga gelince, müslimânlar, câhillerin zan etdigi gibi, Cehennemden kurtulmak,

râhata kavusmak için ibâdet etmez. Allahü teâlânın emri oldugu için, vazîfe oldugu

için ibâdet yapar. (Vazîfe, âmir tarafından emr edilen seyi yapmak, men’ edileni

yapmamakdır). Âmirlerin emrleri birbirine benzemiyorsa, dahâ üstün olan âmirin

emri yapılır. Askerlikde bile, birinci vazîfe, büyük âmirin emrini yapmakdır.

Kâfirler, gençleri aldatmak için, vazîfe mukaddesdir. Önce vazîfe, sonra nemâz,

diyor. Evet, vazîfe onların zan etdiklerinden de dahâ çok mukaddesdir. Fekat, birinci

vazîfe, en büyük âmirin emrini yapmakdır. En büyük âmir, Allahü teâlâdır.

O hâlde birinci vazîfe, nemâzdır. Hiçbir âmir, hiçbir kumandan, hiçbir makâm, bu

birinci vazîfeyi degisdirmemelidir. Istirâhat zemânlarında, yatakhânede, buna da

imkân yoksa, abdesthânede nemâzı yine kılmalıdır. Fekat, en iyisi, bu derece kara,

katı kalbli din düsmanlarının yanında çalısmayıp, uzaklasmalıdır. Bu müslimâna,

cenâb-ı Hak elbette baska yoldan, dahâ çok rızk verir. Imâm-ı Gazâlî “rahmetullahi

aleyh” (Kimyâ-i se’âdet) kitâbında buyuruyor ki, (Nemâza mâni’ olan, güçlük



çıkaran vazîfede bereket olmaz. Nemâza elverisli olan vazîfelerde bereket vardır).

Yetmisdokuzuncu sahîfede diyor ki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”

buyurdu ki, (Müslimân demek, müslimânlara eli ile, dili ile zarâr vermiyen

kimse demekdir). Her müslimânın böyle olması lâzımdır. Bir hadîs-i serîfde,

(Îmânı kâmil olanınız, ahlâkı güzel olanınızdır!) buyuruldu. Görülüyor ki, îmân bile,

ahlâk ile, insanlara fâideli olmakla ölçülmekdedir. (Islâm ahlâkı) kitâbımızda,



müslimânların güzel ahlâkı uzun yazılıdır. Nemâz kılarken, bütün mü’minlere

selâm verilmekde, düâ edilmekdedir. Nemâz kılmıyan ise, mü’minlerin bu hakkını

çignemekdedir. O hâlde, nemâz kılmak, hodgâmlık degil, hayrhâhlıkdır. Nemâz

kılmamak ise, zulmdür.]


Hiç yorum yok: