26 Şubat 2014 Çarşamba

Mektubat tercemesi 214. mektup

214

IKIYÜZONDÖRDÜNCÜ MEKTÛB

Bu mektûb, Hân-ı Hânâna yazılmısdır. Dünyâ, âhıretin tarlasıdır. Kâfirlere,

niçin sonsuz azâb yapılacagı bildirilmekdedir:


Allahü teâlâ, bir kimseyi hayrlı islerde kullanırsa, ona müjdeler olsun!

Allahü teâlâ, dünyâyı âhıretin tarlası yapdı. Tohumunun hepsini yiyen ve

toprak gibi olan, yaratılısındaki elverisli hâline ekemeyen ve bir dâneden

yediyüz dâne yapmagı elden kaçırana yazıklar olsun! Kardesin kardesden

ve ananın yavrusundan kaçdıgı o gün için, birsey saklamıyan, dünyâda

da, âhıretde de ziyân etdi. Eli bos kaldı. Dünyâda da, âhıretde de pismân

olacak, âh edecekdir. Aklı olan, tâli’li bir kimse, dünyânın birkaç yıllık hayâtını

fırsat bilir, ni’met bilir. Bu kısa zemânda, dünyânın çabuk tükenen

ve hepsinin sonu sıkıntı ve azâb olan, geçici zevklerine, tadına aldanmaz.

Bunlarla vakti kaçırmaz. Bu kısa zemânda tohumunu eker. Bir dâne iyi is

yaparak, sayısız meyveler elde eder. Bekara sûresi, ikiyüzaltmısbirinci

âyet-i kerîmesinde meâlen, (Allahü teâlâ diledigine katkat verir) buyuruldu.



Bunun içindir ki, birkaç günlük iyi ise karsılık, sonsuz ni’metler verecekdir.

Allahü teâlâ, çok ihsân sâhibidir.

Süâl: Karsılıgın katkat olması, iyiliklerdedir. Kötülüklerin karsılıgı bire



birdir. Böyle olunca, kâfirlere kısa bir zemândaki kötülükler için, sonsuz

azâb yapması nedendir?

Cevâb: Dünyâda yapılan isin karsılıgının nasıl olacagını Allahü teâlâdan



baska kimse bilmez. Insan bilgisi bunu anlıyamaz. Meselâ, Muhsan [nâmuslu]

olan bir kimseyi kazf [iftirâ] edene seksen sopa vurulmasını emr eylemisdir.

Hırsızlık haddi olarak, hırsızın sag elinin kesilmesini karsılık eylemisdir.

Zinâ haddi olarak evli olmıyanlara yüz sopa ile bir sene sehrden sürmek,

evli olanlara, tas atarak öldürmek cezâsını vermisdir. Bu cezâların sebeblerini

insanlar anlıyamaz. Bunun gibi, kâfirlere, kısa zemândaki küfr için,

sonsuz azâbı karsılık yapmısdır. Geçici bir küfrün cezâsı, sonsuz azâbdır.

Islâmiyyetin bütün emrlerini aklına uygun getirmek istiyen, aklı ile isbâta

kalkısan kimse, (Peygamberlige) inanmamıs olur. Onunla konusmak akl



isi degildir. Fârisî beyt tercemesi:

Kur’ân ile hadîse, inanmazsa bir kisi,

ona hiç cevâb verme, konusma bitir isi!



Fakîrin “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz” mektûbunu getiren meyân

seyh Ahmed, merhûm seyh sultân Tehâniserînin kıymetli ogludur. Babasına

olan lutf ve ihsânlarınızı düsünerek bu fakîri araya koyarak, yüksek hiz-

– 257 – Mektûbât Tercemesi: - F:17



metinizde çalısmak için gelmisdir. Babasına olan ihsânlarınızdan biri, usrlu

bir yerin usrunun ona verilmesini emr buyurmusdunuz. Emr sizdendir.

Hakîkatde ise, hersey Allahdandır. Selâm sizlere olsun ve dogru yolda gidenlere

ve Muhammed Mustafânın “aleyhi ve alâ âlihissalevât vetteslîmât”

izinde bulunanlara olsun!

_________________

Çalısmakda, yükselmekdedir, Hakkın rızâsı!

Tenbel olanın elbet gelir, bir gün belâsı.




Hiç yorum yok: