[Iyi bir insan, kendine ve baskalarına zararı olmayan kimse demekdir.
Allahü teâlâ, insanların iyi olmalarını, herkesin râhat yasamalarını istiyor.
Buna kavusmak için, insanlarda kalb, akl ve nefs yaratdı. Insanın bedeni,
ya’nî bütün uzvları kalbin emrindedir. Kalbin arzûlarına (Niyyet etmek) denir.
Nefs, bedenin muhtâc oldugu seyleri kalbe yapdırmak ister. Nefsin isteklerinin
hepsi, kendine de, baskalarına da, zararlıdır. Akl, fâideli ve zararlı
seyleri birbirlerinden ayırmakda, fâideli olanlarının yapmasını kalbden
istemekdedir. Allahü teâlâ, iyi isleri kötülerinden ayırmak için, dinleri
gönderdi. Saglam olan akl, kalbin islâmiyyete uymasını emr eder. Her
kalb, islâmiyyete uygun hareket ederse, temiz olur, dünyâda hiç sıkıntı olmaz.
Kalbin temizlenmesi ve kuvvetlenmesi için, Allahü teâlânın ismini çok
söylemesi lâzımdır. Allahü teâlâ, dinleri insanlara sıkıntı vermek için degil,
kalbleri temizlemek için gönderdi. Kalb, nefse uymaz, aklı dinleyip islâmiyyete
uyarsa, bütün dünyâ râhata, huzûra kavusur. Aklın vazîfesi, islâmiyyeti
ögrenmek ve bunun her yere yayılması için çalısmakdır. Kalb, hep
nefse tatlı gelen seyleri yaparsa, nefse tapmıs olur. Allahü teâlâyı unutur.
Islâmiyyete uymak, kalbi ve bedeni kuvvetlendirir, nefsi za’îfletir.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder