3 Ekim 2012 Çarşamba

Farz Namaz borcu olan Sünnet yerine Farzları kaza etmelidir

Sual: Piyasada Türkçe tercümesi de bulunan Halebî-yi sagir kitabının (Kaza namazları ile meşgul olmak) bahsinde, (Geçmiş namazların kazası ile meşgul olmak, nâfile namazlardan daha evlâdır ve mühimdir. Ancak, beş vakit namazın sünnetleri ile kuşluk namazı tesbih namazı ve hakkında rivayet bulunan namazlarla meşgul olmak, geçmiş namazların kazasından daha evlâdır. Bu durumda zikrettiğimiz bu namazlar ise, kaza niyeti ile kılınır. Fetâvâyi Hüccet’de de böyledir) deniyor. Yani kazası olan kimse, beş vaktin sünnetlerini, kuşluk ve tesbih namazı gibi nâfile namazları kılarken kazaya mı niyet etmesi gerekiyor?
CEVAP
Halebî-yi sagir kitabı muteber bir kitaptır. Elbette, sünnetleri ve nâfileleri kılarken kazaya da niyet etmelidir. Kazası olanların kıldığı sünnet ve nâfile kabul olmaz.
Seyyid Abdülkadir-i Geylani hazretleri buyurdu ki: Hazret-i Ali'nin rivayet ettiği, (Farz namaz borcu olanın nâfile kılması, doğurması yakın olan hamileye benzer. Doğumu yakınken çocuğu düşürür. Artık bu kadına, hamile de, ana da denmez. Bu kimse de böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, Allah, nâfile namazlarını kabul etmez) hadis-i şerifi gösteriyor ki, farz borcu varken nâfileyle meşgul olmak ahmaklıktır. Kaza borcu olanın nâfile kılması, alacaklıya, borçlunun hediye götürmesine benzer ki, elbette kabul olmaz. Mümin, bir tüccara benzer. Farzlar sermayesi, nâfilelerse kazancıdır. Sermaye kurtarılmadan kâr olmaz. (Fütuh-ul-gayb)
Bu hadisi açıklayan Hanefî âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevî hazretleri buyuruyor ki: Bu hadis-i şerif gösteriyor ki, farz borcu olanın, sünnetleri de kabul olmaz. Çünkü sünnetler de nafiledir.
Yolculuğa çıkarken iki rekât namaz kılmalıdır! Kazaya kalmış namazı varsa kaza kılmalı, çünkü kaza borcu varken nâfile kılmak ahmaklıktır. (Bey ve Şir'a risalesi)
Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Farz namaz borcu olanın, nâfile namazı kabul olmaz.) [Dürret-ül fahire]
Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Ömer'e yaptığı vasiyette buyurdu ki: Gece yapılması gereken Allah'ın bir emrini gündüz yapsan ve gündüz yapılmasını emrettiğini de gece yapsan, Allah kabul etmez. Allahü teâlâ, farz olan ibadetleri ödemeden nâfile ibadetini kabul etmez. (Kitab-ül Harac)

Hiç yorum yok: