6 Nisan 2012 Cuma

Kur'an mümini

Sual: Bazı mezhepsizler, (Kur'an mümini) tâbirini sık sık kullanıyorlar. Bu tâbir, bildiğimiz müminden farklı mıdır?
CEVAP
Evet, çok farklıdır. Mümin tâbiri, dinimizdeki dört delilin hepsine, yani Kur'an, Sünnet, İcma’ ve Kıyas-ı fukaha’ya inanan Müslüman demektir. Kur'an mümini tâbiri ise, son üç delili kabul etmeyen ve Kur'ana da, kendi görüşüne göre yanlış mâna veren zındık demektir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerimin tefsiri, ancak Resulullah'tan “sallallahü aleyhi ve sellem” işitildiği gibi yapılabilir. (Kur’an-ı kerimi, kendi görüşüne, anlayışına göre tefsir eden kâfir olur) hadis-i şerifi, bunu bildirmektedir. (m. 234)
Kıraat ve zamm-ı sûre
Sual: Dört rekâtlı sünnetlerin her rekâtında Kur'an okumak farz mıdır?
CEVAP
Namazda Kur'an okumaya (Kıraat) denir. Nâfilelerin, sünnetlerin ve vitir namazının her rekâtında kıraat farzdır, her rekâtta Fâtiha ve zamm-ı sûre okumaksa vacibdir. Fâtiha veya zamm-ı sûre okununca kıraat farzı yerine gelir. (Kuduri)
Hele şükür
Sual: (Hele şükür demek küfürdür. Çünkü Hel Roma tanrıçasıdır) diyorlar. Hele şükür demek küfür müdür?
CEVAP
Küfür değildir. Bu, cahillerin uydurmasıdır. Hele kelimesi, özellikle manasına geldiği gibi, sonunda anlamıyla geciken davranışları bildirmek için kullanılan bir sözdür. Hele şükür demek, sonunda işimiz oldu demektir.

Hiç yorum yok: